TST Interactive

Sunday, September 21, 2008

İstanbul'da Kylie Minogue rüzgarı


20 MAYIS 2008 SALI: Bugün hayatımın en unutamayacağım günlerinden birini yaşadım. Hani “ilerde torunlara anlatırım” denilen olaylar vardır ya… İşte o günlerden biri… Çünkü dünya müzik tarihinin sayılı mega starlarından biri olan Kylie Minogue’u kanlı canlı görüp onu söylerken kliplerden, CD’lerden değil karşımda dinleyebilecektim. O yüzden Gül ile Sport Center shift’lerimizi değiştirdim ve bu akşamki VTR operatörü normalde benken Gül oldu. Ben de 4 buçuk servisiyle Taksim’e geldim. Gerçi 6 çeyrek servisiyle gelsem de olurmuş, çünkü hem herkes geç geldi, hem de Hakan’ın patronunu atlatıp işten çıkmasını epey bekledim. Ne yapayım? Acele etmemin nedeni sabırsızlanmamdı. Olsun, fena mı oldu? Taksim’de dolaştım, hatta Livin’ Joy’un orijinal “Don’t Stop Movin’ “ CD’sini aldım. Daha önce 1996 yılında çıkan Number One FM derlemesi olan kasette bu şarkıyı duyup çok sevmiştim. Yıllar sonra MP3 olarak da indirmiştim ama MP3 yarıda kesiliyordu. MP3 Player’ımda dinlerken uyuz oluyordum bu duruma… Hazır ucuzunu bulmuşken (CD indirim bölümündeydi) arşivime orijinalini katmış oldum. MP3 Player’ımdaki versiyonunu da değiştirdim tabii ki… Sonra Hakan’la da Burger King’de buluştuk ve faniküler, vapur vasıtasıyla Türkcell Kuruçeşme’ye vardık. Böyle ulaşıldığını önceden bilseydim geçen sene Evanescence konseri için otobüs, trafik eziyetini çekmezdim. Üstelik sıraya da girmiyorsun, direk alanın girişine demir atıyorlar.
Evet, bu akşam tüm zamanların en önemli pop starlarından biri olan Kylie Minogue konser verdi ve pop konserlerine aç olan MjTurkFan'lar da o konserdeydi. Turuncan, Davut, Hakan ile üzerlerine Michael Jackson t-shirt'ü geçirip konsere gelen Engin ve bendeniz TST, Kylie Minogue'u dünya gözüyle gören şanslı insanlar arasına girdiler ve Michael Jackson'la Madonna için ümitlendiler. Mariah Carey ve Janet Jackson da gelse fena olmaz hani... Bu sene Rock'n Coke olmayacakmış ama Kylie tek başına Rock'n Coke gibiydi, onda çadır kurmak istedik. :D Metallica ve Bon Jovi'ye de gitsem bu senelik bana yeter valla... Valla gittiğim en önemli konserdi diyebilirim. Değişik kostümlü, dans Showlu, ışık gösterili bir yabancı pop konserine çok muhtaçtım. Son zamanlarda hep Rock, metal grupları geliyordu ama müzikalite olarak bu konserleri sevsem de bir pop müzik dinleyicisi olarak bol karegrofili, bol tempolu bir pop star konseri izleyemediğim için tatmin olmuyordum. 2004 senesinde Pink'e gitmiştim ama o da sadece bir rockçı gibi şarkılarını Rock altyapılı seslendirip aynı kıyafetle sahneden inmişti. Samantha Fox da güzel dans ediyordu ama Yeni Melek gibi küçük bir yerde devasa gösteriler sergileyemezdi. Alphaville grubu da sadece çalıp, söyleyip inmişti. Şöyle Michael Jackson, Madonna, Janet Jackson, hatta Britney Spears gibi devasa bir performansa en yakın gittiğim konser Tarkan'ın İnönü konseriydi, düşünün yani... Ve işte bu akşam hayallerimin konserlerinden birine şahit oldum. Kylie Minogue gibi bir ikonu kanlı canlı dünya gözüyle gördüm. Neredeyse iki şarkıda bir kostüm değiştirdi. Dansçıları da değişik, ilginç kostümler giydi. Arka planda Madonna'nın son konserlerindeki gibi klip tarzı görüntüler yansıtıldı, her şey çok güzeldi. Keşke "Wild Roses", "Come Into My World"ü de söyleseydi ama "Can't Get You Out Of My Head" başta olmak üzere hepsi bizi mutlu etmeye yetti.
Hep konserde "Bu ilk konserim İstanbul’da" diyordu. Bana "Son olmayacak" manasında söyledi gibi geldi ama belli de olmaz tabii ki... Minogue konserden önce "Burada ilk konserim olacak. İstanbul'u çok merak ediyorum ve çok heyecanlıyım. İstanbul hakkında çok şey duydum ve burayı gezmek için sabırsızlanıyorum" demiş zaten. Yalnız Can, Blue Jean’de “Kylie Minogue 16 yıl önce henüz yeniyetme bir popçuyken ülkemize gelmişti” diye yazmış. Meğersem 1992’de kardeşi Dannii ile Çeşme Müzik Festivali’ne gelmiş. Sonuçta bu İstanbul’daki ilk konseriydi. Bu arada İstanbul’a 120 kişilik teknik ekip ve 21 TIR dolusu malzemeyle gelmiş.Engin de bizi sattı. Hepimizi bırakıp öne gitti. BBG Cüneyt adındaki arkadaşının orda kaldık öylece... Neyse ki orası da 68 YTL'liklerin ilk 4-5 sırasıydı da yine de yakın sayıldık. Ben "Şimdi öğrenciler sabahtan kamp kurmuşlardır" düşüncesiyle çok geride olacağımızı düşünüyordum ama neyse ki herkes akşam geldi de fazla arkada kalmadık. Sadece kısa boylu olduğu için “2 Hearts” gibi şarkılarında format gereği yere oturup ya da yatıp söylediğinde görmekte zorlandık, o kadar…
Advantage Kart'ın kuruluşunun 10. yıldönümü ve son albümü X'in turnesi kapsamında ilk kez İstanbul'da sahne alan Minogue, seslendirdiği şarkılarıyla Türk hayranlarına müzik dolu unutulmaz bir gece yaşattı. Dansçılar eşliğinde konserine başlayan ünlü yıldız, ilk şarkısından sonra İngilizce "Ne güzel bir manzara" diyerek İstanbul'a ve boğaza hayranlığını bir kez daha dile getirdi. Türk hayranlarıyla ilk kez buluşmanın heyecanını yaşayan Minogue, izleyicilere "Eğleniyor musunuz ?" diye sorunca herkes bir ağızdan "Evet"' diye çığlıklar atarak cevap verdi.
Konser biletleri ayakta 83.50 YTL ile sahne önünde 375 YTL'den satıldı. Yoğun ilgi gösterilen konserin biletleri karaborsaya düştüğü ve bazı izleyicilerin 250 YTL'den bilet aldığı ifade edilmiş. Konserde izleyici olarak Burak Kut, Harun Tan ve eşi Ebru Şallı, Deniz Seki ve sevgilisi Hüsnü Şenlendirici, Murat Boz, Beren Saat ve sevgilisi Bülent İnal, Ece Sükan, Yonca Evcimik, Soner Arıca, Zeynep Tokuş, Teoman, Gülşen, Belçim Erdoğan, Atilla Saral, Alp Kırşan, Sinemis Candemir ve Helin Avşar gibi ünlü isimler de yer almış.
Kostümler de çok güzeldi. Üzerinde "K" harfi yazan bir elbise ile ponpon kız kıyafetine bürünen Kylie ponpon kız dansçıları ile görsel bir şov hazırladı.
Bu arada yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı konser nedeniyle Boğaz sahil yolu kilitlenmiş. Lüks yatlar ise konserin başlamasından 30 dakika önce Kuruçeşme Arena'nın önüne yanaşmış.
Minogue, dansçılar eşliğinde başladığı konserinde ilk şarkısından sonra İngilizce 'Ne güzel bir manzara' diyerek İstanbul'a ve boğaza hayranlığını dile getirdi. Zaten sürekli kostüm değiştiren, kah robot, kah Amerikan futbolu yıldızı olan dansçıları denizci kılığındayken karegrofileri gereği denize ellerini alınlarına koyup bakıyor gibi yaparken hakikaten denize, hem de boğaza bakıyorlardı. Bizim için de deniz kokulu bir yerde Kylie Minogue’u canlı dinlemek ayrı bir keyifti tabii ki…
Bu arada bizim D Spor’dan Eren fanatik Robbie Williams hayranı… Ben de Kylie Minogue aslında Robbie Williams’la söylediği ama konserinde doğal olarak konuk sanatçı olamadığı için vokalistiyle seksi bir şov yaparak, hemen hemen Robbie’yle yaptığı aynı hareketleri yaparak söylerken (işin ilginç tarafı vokalisti erkek değil, kadındı) Eren’i arayarak şarkıyı dinlettim. O sırada bir yandan da “Vay be, ben bu tür şovları MTV Müzik Ödülleri’nde falan televizyondan izlerdim” diye ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. Hatta “Can’t Get You Out of My Head” ve “Kids” başta olmak üzere Kylie Minogue aynı performansları MTV Müzik Ödülleri’nde de yapmıştı. Neyse, sonra Eren de saat 22:35’te “Thanks for the kids MJ… :) “ diye teşekkür mesajı attı.
Bu arada önce Ek$i Sözlük’te tanışıp sonra Madonna grubum MadTurks’e ve MjTurkFan’a davet ettiğim ve kaç yıldır kah internet, kah mobil telefon vasıtasıyla bağlantıyı hiç koparmadığım Blue Jean yazarı Turuncan nickli İzmirli arkadaşım Can Özdilek’le de yüz yüze ilk kez bu konserde tanıştık. Can “Merhaba, naber?” dedi, ben de “Sonunda tanışabildik” dedim. Engin de bizi birbirimize takdim edince Can “Turgay’ı bana mı tanıtıyorsun?” dedi. Halbuki bilmiyorlar ki Can’ın MjTurkFan’a üye olma nedeni benim… Madonna, Kylie Minogue ve Michael Jackson dışında da müzik zevklerimiz birbirine çok benziyor. Mariah Carey, Şebnem Ferah gibi…
Kylie Minogue benim için güç, dayanıklılık ve şans anlamlarını da taşıyor. Çünkü göğüs kanserini yenip tekrar eski günlerine kavuşması hayret verici bir olay… Maşallah, sanki karşımızda o zor günleri yaşayan Kylie yoktu. Fever zamanlarından kalma, kaldığı yerden devam eden bir Kylie vardı. Bir de normalde “Artık oldum” diyen şımarık yeniyetmeler bile konserlerine kapris yapıp geç çıkarken tarihe damgasını vurmuş yılların sanatçısı Kylie konserin başlama saati olan 21:00’i geçirmeden sahneye çıktı. Bu hareketiyle bile örnek teşkil ediyor. Ayrıca çok sempatik…
Açıkçası bu konserden önce “2 Hearts” ve “Wow” dışında yeni albüm “X”ten başka bir şarkı bilmiyordum. Fakat daha önce dinlemediğim halde yeni şarkıları çok sevdim. Özellikle de introsu uzatılmış giriş şarkısı “Speakerphone” aklımdan çıkmış değil… Yukarıda bahsettiğim şarkıların dışında “Spinning Around”, “Slow”, “In Your Eyes”, “On a Night Like This”, “Your Disco Needs You”, “Ruffle My Feathers”, “Love at First Sight” gibi daha çok yakın dönem hitlerini söyledi. Bis için geri çağrılması da ilginçti. Sanki futbolcuymuş gibi herkes “I Love You Kyliiee, I Love You Kyliieee” diye tezahürat yapıyordu. Herkes “Confide in Me”yi bekliyordu ama “I Should Be Lucky”yi söyleyerek bize 80’ler nostaljisi yaşattığı için yine de herkes mutlu oldu. Bu arada “I Believe in You”yu ballad tadında söylemesi de bizi ayrıcalıklı hissettirdi.
Konser biterken sarı parlak kağıt parçaları yağdı yukarıdan tıpkı “Beyaz Show” gibi programlardaki gibi… Ben de o süslerden bir tane kapıp hatıra olarak saklayan şanslı insanlardan biri oldum.
Kısacası, sahnede yaklaşık 2 saat kalan ve 7 kostüm değiştiren güzel sanatçı bize dans ve ışık şovlarıyla dolu unutulmaz bir performans sahneledi. Süperdi, kelimelerle anlatılamayacak gibiydi.
Konserden sonra diğer arkadaşlar farklı vapura binerken Davut’la ben Kabataş’a geçtik, oradan Taksim’e yine fanikülerle geçtik. Bir büfede ıslak hamburger keyfi yaptıktan sonra da dolmuşlarla kendi evimize döndük. Bu arada gece boğazın üzerinden deniz yoluyla geçerken aklıma 2005’deki üniversitedeki mezuniyet partimiz geldi.

NOT: Bu yazıda MjTurkFan forumuna yazdığım kendi izlenimlerimin yanı sıra Orkun Bulut (Vatan), CNN TÜRK.Com, Öner Öngün (Günaydın), Güneş, Bora Bağcıbaşı (Milliyet), Can Özdilek (Blue Jean) gibi isimlerin yazdığı yazılardan alıntılar da içermektedir. Gerçi cümleleri hep değiştirdim ama aklıma gelmeyen bilgileri bu yazarların yazılarından araştırdığım için yazmak istedim, çünkü her türlü ayrıntıyla bu konseri hatırlamak istiyorum.

Labels: , ,

0 Comments:

Post a Comment

<< Home