TST Interactive

Friday, March 24, 2006

Yatak Döşek Ama Sevecen Madonna

Aslında o, içinde “acaba şimdi ne yapacak?” yazan iri iri gözbebekleriyle kendisini izleyen herkesle dalga geçti hep. Bir hatırlayın, “I’m Breathless” albümü ilk çıktığında tüm eleştirmenler Madonna’nın hoppa kızlık dönemlerinin kapandığını, artık olgunluk çağını yaşayan yepyeni bir Madonna’ya hazır olunması gerektiği konusunda uyarıyordu müzikseverleri… Ne oldu? Madonna, bir soundtrack albüm için dalgasını geçtikten sonra burnunun dikinde yürümeyi sürdürürken kafasını geri çevirip kendisi hakkında yorumlar yapanlara yankılı ve şuh kahkahalarla gülmüştü. Sonra “Erotica” çıktı, şimşekler paratoner gibi üzerinde toplandı, hakkında yine olmadık laflar atıldı tutuldu. Ama o istediğini kimselerden çekinmeden, üstelik olacakları bile bile söylemiş, ortalığı karıştırdıktan sonra da bir kenara çekilip hiç de üzerlerine vazife olmadığı halde kendisi hakkında hararetli tartışmalara gire, hatta aforozundan söz edenlere kıs kıs gülmüştü. Taktiği basitti, tahrik ediyor, insanların tahammül sınırlarını deniyor, sonra da olanları izleyerek eğleniyordu. Eleştirmenlerin 2 milyon satan “Erotica” üzerine söylediği, Madonna’nın bir sonraki albümünde iyice yoldan çıkacağıydı. Ama o yine dalga geçiyordu, ki daha piyasaya çıkmadan önce adıyla sansasyonlara yol açan “Bedtime Stories”le herkesi şaşırtıp son derece duygusal, içten şarkılara yer verirken, erotizmin sadece kıyısından geçmeyi tercih ediyordu. Bu kez alışılmadık biçimde dingin, aklı başında bir görünüm çizen Maddy, beklentilerin aksine yoldan çıkmamış ama zorlama tahriklerinden vazgeçmiş, son derece samimi, seksi değil aksine duygulu şarkılarıyla yine “meraklılarını” şaşırtmış, yani yine dalgasını geçmişti. 25 Ekim günü yayınlanan yeni Madonna albümü “Bedtime Stories”, adı gibi yatak hikayelerinden değil, aşk üzerine sohbetlerden oluşuyor. Tabii bu sohbetin dünyanın en tehlikeli kadınlarından biriyle yapıldığı asla unutulmamalı!
Çok garip, müzikal açıdan “Erotica”dan sonra ilki “Barcelona Gold” albümü için “This Used To Be My Playground”, diğeri de “With Honours” soundtrack’i için “I’ll remember” olmak üzere çıkarttığı iki single’da eski “True Blue”, “Like A Prayer” sound’unu koruyan Madonna, her nedense “Bedtime Stories”de o garantili sound’un yanından bile geçmiyor. Bu durum, eski Madonna’yı özleyenlere ve o parçaları dinleyip ümitlenenlere karşı Maddy’yi zor durumda bırakabilir. İlk single “Secret”la tanıtımı yapılan ve hatunun “Akli dengem ve dinginliğimin gerçek bir testi” dediği albüm hakkında 11 parçasını teker teker değerlendirmekten önce son söyleyeceğimiz, bir bütün olarak eski Madonna müzikalitesini yakalayamamasına karşın “Erotica”dan daha derli toplu göründüğü ve kesinlikle daha fazla satacağı. Bunun da nedeni, parçalarının “Erotica”daki gibi dance ağırlıklı değil, daha çok klasik pop kulvarında olması. İşte tüm yönleriyle “Bedtime Stories” üzerinde yaptığımız gözlemlerin sonuçları:

* SURVIVAL: Madonna’dan hiç beklenmedik derecede sönük bir açılış parçası “Survival”. Melodiden çok liriklerin ön planda olduğu şarkıda Maddy, “I’ll never be an angel” diyerek albümün sonraki parçalarında da kafa tutacağı muhafazakarlara ve örümceklenmiş beyinli eleştirmenlere meydan okuyor.
* SECRET: Billboard’a son göz attığımızda 1 numaraya doğru koşarken uğradığı 4 no’lu basamakta gördüğümüz ilk single “Secret”in aldığı tepkiler, gelmiş geçmiş en başarılı Madonna single’ı olduğu şeklindeydi. Buna tam olarak katılmasak da albümün en iyi üç parçasından ikincisi diyebiliriz “Secret” için. Soft gitar tınılarıyla başlayan parça, en çok ikinci dinleyişte insanı kucaklayan ritimleriyle ilgi çekici. Ama ne yalan söylemeli, bizim aklımız hala “Like A Prayer”, “Papa Don’t Preach”, “La Isla Bonita” tarzı hitlerde…
* I’D RATHER BE YOUR LOVER: Albümün en sıkıcı şarkısını dinlemeye hazır mısınız? Başta nakaratları, bir bütün olarak çok bayık bir şarkı bu. Ama albümün genelinde de hakim olan samimi lirikler, parçayı bir nebze kurtarıyor. Tabii neredeyse vokal kadar öne çıkarılmış bass partisyonlarını atlamamak gerek. Ne de olsa bass gitarı tıngırdatan Me’Shell NdgeOcello!
* DON’T STOP: Ahım şahım bir beste olmamasına karşın bizce albümün en iyi üçüncü parçası olan “Don’t Stop”ı vokalleriyle pazarlamayı çok iyi becermiş Madonna. Özellikle nakaratlar çok sevimli. Albümün funky dance parçalarından olan “Don’t Stop” için “Where’s The Party”nin 90’lardaki versiyonu demek mümkün!
* INSIDE OF ME: Eğer en başından “erotik” yaftası yapıştırılan albümde cidden böyle bir unsur aranıyorsa, bu parçanın baştan çıkarıcı nefes alıp vermelerden oluşan ritimleri değerlendirmeye girebilir. Ama lirikler, gayet masum bir aşk hikayesi. Bitmiş bir ilişki ve gitmiş bir sevgilinin ardından duyulan özlem, unutulamayan anılar ve paylaşılmışlıklar… Aaliyah’ın “Back To Forth”, The Gap Band’in “Outstanding” ve The Guttersnypes’ın “Trials Of Life”ından sample’larla süslü parça, yine de orta karar…
* HUMAN NATURE: Maddy’nin kendisini eleştirenlerle en ciddi şekilde alay ettiği parçanın temelini hip hop ve Snoop Doggy Dogg’dan bildiğimiz kedi miyavlamasını andıran gangsta rap ritimleri oluşturuyor. Lirikler mesajlarla dolu: “Yanlış bir şey mi söyledim?/Seks hakkında konuşamayacağımı bilmiyordum” ve “Üzgün değilim/(Çünkü) Bu insanın doğası” ve “Beni fantezilerimi anlattığım için cezalandırdınız” yeterli mi?
* FORBIDDEN LOVE: Bu soft parça için yazılabilecek tek şey, albümdeki iki Babyface bestesinden biri olduğu ve doğal olarak liste şansının bulunduğu. Tabii single olarak yayınlanırsa! Hoş bir aşk parçası. That’s all!
* LOVE TRIED TO WELCOME ME: Anlaşılması zor, tuhaf bir parça. Çok iyi değil ama albümünün genelinde olduğu gibi lirikleriyle etkili. Dingin bir yalnızlık senfonisi…
* SANCTUARY: Caz devlerinden Herbie Hancock’ın “Watermelon Man”i temel alınarak geliştirilen bestede Maddy’nin vokal stili, çook uzaklardan Björk’ü çağrıştırıyor. Biz parçanın en çok “Who needs the sun/When the rain’s so full of life/Who needs a smile/When a tear’s so full of love” mısralarını tuttuk, bakalım siz neresini beğeneceksiniz?
* BEDTIME STORY: Björk’ün elinden çıkan bu ikinci single’ın dance remix’inin çok iş yapacağına emin olabilirsiniz. Fazlasıyla vokallerin gölgesinde kalmışsa da parçanın ritimleri, yeni bir furya yaratabilecek kadar özgün ve güzel. Ya lirikler? Açıkçası, parçada sıkça geçen “travelling” kelimesine başka anlamlar yüklenmezse parçanın adıyla pek ilgisi yok!!!
* TAKE A BOW: Bizce kesinlikle albümün en iyi parçası! Tatlı melodisi, aşk masalı gibi lirikleri ve düzenlemesiyle çok başarılı bir Babyface bestesi “Take A Bow”. Single olarak yayınlanırsa, Amerika’da 1 numara olması kaçınılmaz!

YAYINLANDIĞI DERGİ: Blue Jean
SAYI: Kasım 1994
İNTERNETE KAZANDIRAN KİŞİ: Turgay Suat Tarcan
İLK YAYINLANDIĞI WEB SİTE: www.madonna.fankulubu.com
NOT: Lütfen kaynak belirterek yayınlayınız

0 Comments:

Post a Comment

<< Home