TST Interactive

Tuesday, October 17, 2006

Türkiye'de öncü klipler

Hep yabancı klipleri konuşuyoruz. Mutlaka Michael Jackson’ın “Thriller” klibinin birinci olduğu, Peter Gabriel’in Sledgehammer veya Madonna’nın herhangi bir klibinin (Vogue, Like a Prayer gibi) Michael Jackson’ın klibini ikinci olarak izlediği, Nirvana’nın “Smells Like Teen Spirit” klibinin mutlaka bulunduğu sayısız klip listeleri düzenleniyor. Fakat şu ana kadar hiç Türkçe müzik klipleri listesi yapılmadı.
Kral TV gibi bazı kuruluşlar her sene “Yılın en iyi klibi” ödülü veriyor ama hiç şu ana kadar tüm zamanların en iyi Türk klipleri listesi yayınlanmadı. Bu iş de bana düştü yine… Bana göre Türkiye’de çığır açan klipleri sıraladım.
Özellikle yaptığım bir sıralama yok, fakat Türkiye’de tüm zamanların en iyi klibinin Şebnem Ferah’ın “Perdeler”i, ikincisinin de Barış Manço’nun “Dönence”si olduğunu düşünüyorum. Listede ilk iki sırayı almaları sadece bir tesadüf. Zaten ikisi de harika klip yapıyorlar. Onların tüm klipleri bu listeye girebilirdi, fakat herkesin klip sayısını 1 ile sınırlı tuttum. Yani herkes sadece bir klibi ile bu listeye girebildi. Bu da iyi oldu, böylece klip sektörüne yenilikler kazandıran, fakat unutulmuş klipler de ortaya çıktı. Daha objektif bir liste oldu.
Bu kliplerin, görüntü kalitesinden, yönetmenden, şarkının hit veya klasik olma özelliğinden, danslardan çok, çekildiği yıllarda diğer kliplerin arasından sıyrılma başarılarına ve farklılıklarına bakılmıştır. Örneğin; Yonca Evcimik’in “Kendine Gel” klibi bugün belki çok daha iyi şekilde çekilebilirdi. Fakat o yıllarda lükstü.


ŞEBNEM FERAH – Perdeler: Türkçe rock müziğin kraliçesi Şebnem Ferah sadece Türkçe rock müziğine yaptığı katkılarla, kadın rock’çılara öncü olmasıyla değil; klip sektörüne yaptığı yeniliklerle de Türkçe müzik tarihine geçmiştir. Yabancı müzik kanallarında “Bugün” klibinin gösterildiğini hatırlıyorum. İlk klibi “Vazgeçtim Dünyadan”, 90’lı yıllarda kliplerin kralı olarak gösterilen Soner Arıca’nın “Yanımda Yer Var” klibini bile sollayıp 1996 yılının en iyi klibi seçilmişti. Bu başarısı günümüze, yani “Can Kırıkları”na kadar sürdü. Fakat bu kliplerin arasından en çok “Perdeler” sıyrılıyordu. Aylin Aslım’ın “Gülyabani”sinden önce Şebnem Ferah’ın “Perdeler”i vardı. 2001 yılında çekilen bu klip o zamanlar Türkiye standartlarının üzerine çıkmıştı. Türkiye’de de yurt dışında yapılan kliplerin kalitesine ulaşılabileceğini görmüş olduk. Klipte o kadar güzel bir atmosfer yaratılmıştı ki, şarkının ruhunu bu kadar güzel yansıtan bir klip daha yapılamaz bence…
BARIŞ MANÇO – Dönence: İşte Türkiye’de tüm zamanların en büyük klip kralı Barış Manço… Onsuz herhangi bir klip listesi olursa kabul etmiyorum. Çünkü Barış Manço, Türkiye’de klip anlayışını getiren ilk sanatçıdır. Dünyaya klip sektörünü nasıl Michael Jackson başlatmışsa, Türkiye’de de Barış Manço başlatmıştır. Türkiye’de o zamanlar albümlerin reklamları için televizyon programlarına çıkılırdı ya da albüme film çekilirdi. Fakat Barış Manço, Türkiye’de klip yapma imkanı bulamadığı için yurt dışından aletler getirdi ve birbirinden güzel kliplere imza attı. Çünkü Manço, ileri görüşlüydü. Bugün 80’li yıllarda diğer şarkıcıların şarkıları görsel olarak ancak TRT’nin nostalji programlarında yayınlanırken, Barış Manço’nun en eski klipleri bile müzik kanallarında gösteriliyor. Ki o zamanlar müzik kanalları dahi yoktu. 90’lı yıllarda “Burak Kut yurt dışında klip çekti, Kenan Doğulu klip çekmeye yurt dışına gidiyor” diye yaygaralar koparılırken, Barış Manço bunu çoktan yapmıştı. Ve bu kliplerin arasından en iyisi şüphesiz “Dönence”… 80’lerin yabancı rock gruplarının kliplerinden geri kalır yanı olmayan, hatta şarkının ruhunu yansıtmasıyla onları bile sollayan bu klip hangimizi farklı diyarlara götürmemiştir ki? Gelecekten bahseden bu klip hakikaten geleceğin klibiydi ve günümüze kadar geldi.
KARGO – Şairin Elinde: Türkiye’nin en ünlü rock gruplarından Kargo, bir kot pantolon firmasının da desteğini alarak “Şairin Elinde”ye çok güzel bir klip çekmişti. Bu klipten önce çekilen yüksek sesli efektler kullanılan bir klip hatırlamıyorum. Oyuncular üzerlerine düşen görevleri çok iyi bir şekilde yerine getirmişlerdi. Koray Candemir’in bardak içine hapis olduğu sahne, elindeki sopayla ekranı kırdığı sahne unutulmaz bir sahnedir.
ÖZLEM TEKİN – Yol: Her klibinde değişik bir imaja bürünen, sürekli başka kadınları oynayan Özlem Tekin’in kliplere gösterdiği özen karşılıksız kalmamıştır ve her klibi birer klasik olmuştur. Cem Yılmaz’lı “Yar Bana Varmadı”dan “Hep Yek”e kadar tüm klipleri günceli yakalamıştır. Her ne kadar son albümü “109876543210” albümüne eskisi gibi güzel klipler çekmeyerek bu güzel albümünü harcadıysa da, bunun fırtına öncesi sessizlik olduğunu düşünüyorum ve Özlem Tekin’in kliplerde öncü isimlerden biri olduğunu iddia ediyorum. Bu klipler arasında biri var ki, hala taklit edilmeye çalışılmaktadır (örn: 110 – Bitti mi?) ama özgün olmasından ötürü başarılamamaktadır. Bu klip o yıllarda Türkiye standartlarının üzerindeydi. Hatta bu yüzden MCM gibi yabancı kanallarda sürekli yayınlanarak yurt dışında başarı da kazanmıştır. Ne zaman MCM’i açsam Özlem Tekin’in “Yol”unu görerek gururlanıyordum. Habire çıkıyordu.
GÖKHAN KIRDAR – Üstüme Basıp Geçme: Gökhan Kırdar sessiz ama derinden giden bir isim… “Yerine Sevemem” ile başladığı müzik kariyerinde kalıcı ve özgün bir isim oldu. İlk çıktığı yıllarda kendinden çok daha popüler isimler vardı, fakat hepsi birer birer kayboldu. Gökhan Kırdar ise klasik oldu. Hala eski şarkıları dinleniyor, dizilerde onun şarkıları çalıyor. O da eskiden klip çekmediği, fakat sonra hit olup ortaya çıkan şarkılarına klip çekmek zorunda kalıyor tabii ki… Örneğin “Üstüme Basıp Geçme” adlı şarkısı ilk olarak 1995 yılında çıkmıştı, fakat klibi 10 yıl sonra çekildi. Bu klip o kadar duygusal ve fantastiktir ki, bence Türkiye’de en iyi klip yapan isimlerden biri de Gökhan Kırdar’dır. “Ah Ayartan Yar”dan tutun da “Yağmur”a kadar sanat şaheserleri çekti. “Üstüme Basıp Geçme”de farklı boyutlar, farklı zamanlar bir arada izlenebiliyor. Kırdar yürürken, yürüdüğü mekanlarda eskide yaşanmış bir aşk hikayesini de hayaletmiş gibi tanık oluyoruz. Sonu da klipteki efektlere, tekniğe yakışır şekilde oluyor. Bayanın kırmızı tülü yere düşüyor, Kırdar da o tülü eline alıyor. Playback yapmadan da klip çekilebileceğinin bir kanıtı…
AYLİN ASLIM – Gülyabani: Daha çıkar çıkmaz “Senin Gibi”, “Zor Günler” gibi sanki yabancıymış gibi klipler yapan Aylin Aslım şu ana kadarki en iyi çalışmasını ikinci albümündeki “Gülyabani”de çıkardı. Daha önce yurt dışında bile klip çeken Aslım, en özgün çalışmasını Türk kültüründen de esintiler taşıyan, Adile Naşit’in “Gulyabani” filminin de ruhunu taşıyan “Gülyabani” ile yaptı. Bu klip o kadar ses getirdi ki uzun süre klibin efektleri, yurt dışında kullanılan bir özelliğin ilk kez Türkiye’de kullanılması medyada büyük yankı uyandırdı. Defalarca yazılıp çizildi. Hayranları da “Erkek dansözleri kullanmayı nasıl akıl ettin?” gibi sözlerle beğenilerini dile getirmişlerdir.
MANGA – Bir Kadın Çizeceksin: Bir şarkıcının veya grubun ilk klibi o kişiyi ya da grubu tanıtması açısından önemlidir. Bu yüzden koca koca yüzlerini yakın plan göstererek tanıtım yapılır. Fakat maNga ilk klibinde böyle bir şey yapmadı. Animasyon yaptı. Japonya’daki manga karakterlerini kendilerine uyarlayan grup, Türkiye’deki ilk üç boyutlu animasyon klibini yapmasıyla da ünlüdürler. Türkiye’deki ilk üç boyutlu klibi Emel yapmıştır ama animasyonlusunu da maNga yapmıştır. Üç boyutlu gözlüklerle izlemek büyük keyiftir. Bu klipte grubun kendisi sadece bir billboard’da kısacık gözükmüştür. Çizgi film tadındaki bu klip sayesinde uzun süre insanlar maNga deyince grubun gerçek hallerini değil, animasyon hallerini anımsadılar.
TARKAN – Salına Salına Sinsice: Şıkıdım, Hüp, Şımarık, Kuzu Kuzu, Dudu gibi kliplerine rağmen bence Tarkan’ın en iyi klibi “Salına Salına Sinsice”dir. “Kış Güneşi”nden tutun da, “İkimizin Yerine”ye kadar Türkiye’nin mega starı olduğunu klipleriyle de kanıtlayan Tarkan, “Salına Salına Sinsice”de starlığının doruk noktasındaydı. Bu klipteki kullanılan bazı elementlerin taklit olması nedeniyle klibin yönetmeni Metin Arolat zor günler yaşadı. Evet, belki 5. Element gibi bazı filmlerden; Michael Jackson başta olmak üzere yurt dışındaki sanatçıların kliplerinden, danslarından, kıyafetlerinden, aksesuarlarından esinlenmeler vardı, fakat bu klibin Türkiye’de yapılması o yıllarda çok zordu. Bu kadar pop star kokan bir klip başka ne zaman yapılabildi ki?
HANDE YENER – Kelepçe: Hande Yener bu sene, yani 2006’da kendini baştan aşağı yeniledi. Türkiye’de moda olan tarzları bıraktı, zaten müziğini hiçbir zaman arabeskleştirmemişti, fakat bu sefer uç noktalara kadar gidip Türkiye’de hiç rağbet görmeyen ritimleri denedi. Kendisini popüler yapan şarkılardan bile uzaklaştı ve disco, new age tarzı müziklere yöneldi. “Kelepçe” klibi de bu aykırılığına, bu tavrına yakışır bir klipti. Kıyafetlerini diğer şarkıcılar gibi Barbie bebek ya da assolist modalarından seçmemişti. Rüküş denecek ne varsa üzerine geçirip kendine yakıştırmıştı. Demode olan şeyleri giyerek, trendleri yakalamak isteyen kızların taklit ettiği saçının şeklini ve rengini bile değiştirip, magazin programlarına “Ben haftanın şıkı değil, rüküşü olmak istiyorum” der gibiydi. Gerçi Hande Yener’in birçok klibi böyleydi ve böyle olmaya da devam ediyor. Fakat bu klipteki efektlerin de Yener’in tavrından geri kalır yanı yoktu. Soft Cell’in “Tainted Love” klibini izlerkenki hissi aldım bu klipte. Pop müziğin gitgide arabeskleştiği günümüzde Hande Yener, Işın Karaca gibi gerçek pop yapan sanatçıların olması çok sevindirici…
TUĞÇE SAN – Güneşten Sıcak: Gerçi Tuğçe San’ın “Neredesin?” klibi gerek gerçek yılanla çekmesi, gerekse dansçılarından birinin klipten sonra geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybetmesi nedeniyle daha çok ses getirdi, fakat bu listeye hiç düşünmeden “Güneşten Sıcak” klibini dahil ettim. Çünkü bu klip gerek çekildiği mekan, gerek danslar, gerek görüntü kalitesi, gerekse hip-hop’çısının bile olmasıyla yabancı kliplerden geri kalır bir yanı yoktu. Türkiye’de techno gibi kabul ettirmesi zor bir müzik türünü deneyerek risk almıştı ama çok başarılı olmuştu. Keşke kaybolup gitmeseydi. Gece kulüplerinde şarkılarıyla dans etseydik. Tuğçe San ayrıca o kadar iyi bir dansçıdır ki, Türkiye’deki dansçı+şarkıcı boşluğunu çok iyi bir şekilde doldurabilirdi. Zaten Tuğçe San,Janet Jackson’ın dansçılığını yapmış biridir. Jennifer Lopez de Janet’in dansçılığını yapmış biridir. Dolayısıyla Tuğçe San eğer bu işe devam etseydi, Türkiye’nin adını dünyaya duyurabilecek potansiyele sahipti.
CEZA – Yerli Plaka: Şimdi Ceza’nın bu klibinin Eminem’in, Will Smith’in, Shaggy’nin kliplerinden geri kalır hangi yanı var? Ceza bu klibiyle Türkiye’nin hip-hop kralı olduğunu kanıtlıyor adeta… Asansör düşüş sahnesinden sonra az önce dans eden herkesin Ceza’yı ezerek kaçması da çok komiktir.
MOR VE ÖTESİ – Cambaz: mor ve ötesi sadece şarkılarının değil, kliplerinin de yüksek kalitesiyle yerini sağlamlaştırmıştır. “Bir Derdim Var”dan “Şirket”e kadar artık bir “mor ve ötesi klip tarzı” olduğundan söz edebiliriz. Bu kliplerden en sevdiğim ve zaten en iyisi olduğunu düşündüğüm arkada mesajlar ileten bir sinevizyonun önünde “Cambaz”ı söyledikleri, bol aksiyonlu bu kliptir.
DENİZ ARCAK – Zehir Ettin: Deniz Arcak’ın 1993 yılında yaptığı bu çıkış klibi amma hit olmuştu. Belki yeteri kadar imkan yoktu bol efektli bir klip yapmak için ama bu klip az olan bu imkanı çok iyi şekilde kullanıp bir avantaja dönüştürmüştü ve o yıllarda izlemekten zevk aldığımız sayılı kliplerden biri olmuştu. Deniz Arcak bu şarkının “All The King’s Horses” adlı İngilizce versiyonuyla da yurt dışında ufak çapta bir başarı elde etmişti.
AYŞEN – Nerdesin?: Evet, 90’lı yıllarda Türkiye’nin de bir Mariah Carey’si vardı. Bu diva adayının ilk klibi çok eğlenceliydi. Ayşen bir odada şarkı söylüyordu, eşyalar da tepedeydi. Dekor çok güzeldi. “Türkiye’de nasıl bu kadar bir klip için dekora önem vermişler?” diye şaşırmıştım:
PAMELA SPENCE – Artık Bir şeyler Yapmak Lazım: “Ayrılamayız Biz”, “İstanbul” gibi klasikleşmiş klipleri dururken henüz yeni sayılan bir klibini seçmemin nedeni gerek kıyafetlerle, gerek dekorlarla, gerek kişilerle bana bu klibin bir müzikal hissi vermesidir. Sanki “Grease 3” çıkmış gibi… Pamela’nın Kylie Minogue gibi çoğalması da çok güzel bir sahnedir. Daha doğrusu “Everything But The Girl” grubu gibi çoğalıyor ama olsun. İlk olarak Michael Jackson’ın “Don’t Stop ‘Til You Get Enough” ile kullandığı bu çoğalma tekniğini Pamela başarılı bir şekilde uygulamış. Bir de Mustafa Sandal da George Michael gibi çoğalıyor bir klibinde ama neyse…
ASLI GÖKYOKUŞ – Keşf-i Alem: Bir havaalanında geçen bu klip Aslı’nın hızlı hareketlerle şarkı söylemesiyle MTV’de çok gördüğümüz ama Türkiye’de olmayan bir tekniği de ülkemize getirmişti. Aslı, Özlem Tekin’in programına katıldığında “Havaalanında şarkımı yavaşlatıp çalmışlardı. Boru gibi ses çıktığı için çok komik bir duruma düşmüştüm” diye o hızlı sahnelerin sırrını verdiğinde Özlem Tekin’in “Aslı, sus. Şimdi tekniği öğrenip taklit edecekler” diye susturduğunu hatırlıyorum. Yani klibi çekerken şarkıyı yavaş çalıp montajda hızlandırmışlardı görüntüyü. Böylece görüntü hızlandırılsa da playback şarkıya uymuştu. Sonra Özlem Tekin de dahil olmak üzere bu yöntem defalarca kullanıldı. Fatih Erkoç da bunun tam tersini yapmıştı. Yani klip çekilirken şarkı Alvin gibi hızlandırılmış, böylece görüntü yavaşlatılabilmişti. Erkoç da yavaş yavaş yürüyordu ama ağız hareketleri uyuyordu.
NEZİH ÜNEN – Karnaval: Nezih Ünen’in şöhreti kaliteli müzik yapmasına, müzik dünyasına “Çingene Yüreğim” gibi şarkılar kazandırmasına rağmen uzun soluklu olamadı. Fakat belki de Türkiye’nin en eğlenceli kliplerinden birine, adeta karnaval havasında bir çalışmaya imza attı. Sanki Barış Manço’nun “Nane Limon Kabuğu” klibini izlermiş gibi eğlenirdim Nezih Ünen’in “Karnaval” klibini izlerken… Maskeler, ilginç makyajlar, peruklar, büstler, kırılan heykeller… Çok güzeldi. Nezih Ünen’in bir büst olarak şarkı söylemesi, diğer büstlerin rafların sallanması sonucu kırılması unutulmaz sahnelerindendi.
SEZEN AKSU – Eskidendi, Çok Eskiden: Sezen Aksu tartışmasız Türkçe Pop müziğinin kraliçesi… Sadece yüzünün montajsız şekilde göründüğü “Masum Değiliz”den, animasyonlu “Kalaşnikof” klibine kadar ne yaparsa yapsın; tüm klipleri de kendisi ve şarkıları gibi klasik oldu. Sertab Erener, Levent Yüksel, Göksel, Güven Kıraç, Nejat İşler, Yelda Reynaud, Yasemin Alkaya, Fatih Akın, Yaşar Gaga, Neslihan Yargıcı, Victoria Makrioanis, İsmail Önder, Burçak Işıner, Serkan Altınorak gibi birçok ünlü de onun kliplerinde boy gösterdi. Fakat belki de en sanatsal olanı “Eskidendi, Çok Eskiden” klibiydi. Kırmızı kıyafetiyle, karların içinde şarkı söyleyen Sezen Aksu, klipte adeta bir Noel Ana gibiydi, fakat doğal kar ortamları, arabalar, ev; kısacası bütün elementler şarkının duygusallığına yakışıyordu. Klip romantizmin doruk noktasındaydı.
KENAN DOĞULU – Sımsıkı Sıkı Sıkı: Belki Kenan Doğulu’nun “Çakkıdı” ya da 3 boyutlu animasyon tekniği kullanılan “Sorma” klibi de bu listeye girmeye hak kazanacak nitelikteydi, fakat “Sorma” klibi öncülük konusunda yerini maNga’nın “Bir Kadın Çizeceksin”e bıraktığından ve “Çakkıdı” klibini yapmak artık günümüzde kolay olduğundan bu listeye Kenan Doğulu’yu temsilen “Sımsıkı Sıkı Sıkı” klibi girebildi. Gerçi Kenan Doğulu’nun klip çalışmaları hep taklit edilmiştir. Örneğin, bir plajda Kenan Doğulu bir arkadaşına bol mankenli bir “Ben Güzelden Anlarım” klibi hayal ettiğini, bunu duyan Serdar Ortaç’ın da “Asrın Hatası”nı aynı şekilde yaptığı riayet edilir, fakat “Sımsıkı Sıkı Sıkı” öyle özgün bir çalışmadır ki, hiçbir zaman bir benzeri yapılamamıştır. Klip için Mısır’a giden Doğulu, bu klibinin piramitlerde çekilmesi nedeniyle epey magazin gündemini meşgul etmiştir. Yurt dışındaki klipler gibi konuşmaları ve ses efektlerini de katan (örn: radyo kanalının “Yaparım Bilirsin” şarkısı eşliğinde “Kenan, hadi uyan” demesi, Doğulu’nun da cihazı akvaryuma fırlatması gibi) Doğulu, bu kliple hayranlarını mistik bir yolculuğa çıkarmıştı. “Annneeeeee!” diye bağıran çocuk her ne kadar boyanmış bir Türk çocuğu olsa da; piramitler, firavunlar, dansözler, kıyafetler etnik bir tat bırakmıştı. Şimdi yapılsa daha iyisi yapılabilirdi ama o zamanlar daha henüz gelişen Türk klip endüstrisinde daha iyisi yapılamazdı.
TEOMAN – İstanbul’da Sonbahar: Gerçi Teoman’ın bir koltukta güneş gözlüğüyle monoton şekilde söylediği, yavaşlatılmış, başka bir şey olmayan “Senden Önce, Senden Sonra” klibi haricinde bütün klipleri güzeldir. “Papatya”dan “Gemiler”e kadar izlenmesi büyük keyif Teoman klipleri yapılmıştır. Animasyonlu “Kupa Kızı, Sinek Valesi” ve bol efekt’li “Rüzgar Gülü” klipleri çok iddialı klipler olsa da, hiç düşünmeden “İstanbul’da Sonbahar”ı listeye dahil ettim. Çünkü çok duygusal, İstanbul’u çok iyi tanıtan, çok güzel bir klip….
NİL KARAİBRAHİMGİL – Ben Aptal mıyım?: Nil Karaibrahimgil sıra dışı bir şarkıcı… Şarkıları kadar klipleri de sıra dışı… “Kek” klibi çok komiktir mesela… Fakat Nil’in çizgi karakter şeklinde şarkı söylediği “Ben Aptal mıyım?” klibinin nasıl yapıldığına aklım ermediği için Nil’i temsilen bu klibi seçtim. Acaba hakikaten çizgi film mi, yoksa gerçekten söyledi de, bunu bilgisayar hileleriyle çizgiye mi dönüştürdüler? Mimikleri o kadar gerçekçi ama saçları başta olmak üzere o kadar çizgisel ki, hep şüpheye düşmüşümdür. Bir de Nil çok güzel bir biçimde notalara dönüşüyor. Notalar da çok eğlendiriyor.
MFÖ – Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’da: MFÖ 90’lı yıllarda klip modası çıkınca eski şarkılarına klipler çekmeye başlamışlardı. Yağmurun çekilişi başta olmak üzere çok duygusal bir klip olmuştu. İzlerken başka diyarlara gitmemeniz elde değil.
ATHENA – Kime Ne?: Athena’nın tüm klipleri güzel ve sıra dışı. Fakat “Kime Ne?” biraz başımızı döndürse de, Gökhan’ın kılıktan kılığa girmesiyle ve bütün grup üyeleri teker teker ön plana çıkmalarıyla, efektleriyle diğerlerinin arasından sıyrıldı ve listeye girdi.
SERTAB ERENER – İncelikler Yüzünden: Sertab Erener artık klip konusunda olayı aştı. Ricky Martin’le bile klip çekti. Zaten “Private Emotion”, “Everyway That I Can”, “Aşk/Fos” ve “Here I Am” kliplerinin yurt dışındaki başarıları, “Vur Yüreğim” klibinin dokunaklığı, “Kumsalda” klibinin eğlendirici özelliği tartışılamaz. “Rüya” klibi bile eski de olsa, çıktığı günlerdeki kliplerin arasından sıyrılmasıyla, duygusallığıyla, sanatsallığıyla bu listeye girmekte çok şanslıydı. Fakat öyle bir klibi var ki, adeta klasik oldu… Sertab Erener’in çocukluk görüntülerinden oluşan “İncelikler Yüzünden” öyle güzel bir kliptir ki, Sertab’ı bile ağlatmayı başarmıştır. Abisinin eski aile arşivinden bulup montajladığı görüntüler tüm Türkiye’yi etkisi altına almıştı. Sonundaki demir gülün açılma sahnesi de albüm kapağını temsil ediyordu.
DEMET SAĞIROĞLU – Arnavut Kaldırımı: Demet de kliplere çok önem veren sanatçılardan biridir. Hatta klip hazırlamak isteyen üniversite öğrencilerine bile yardımcı olmuştur. “Tabu” adlı klibi, üniversite öğrencilerinin bitirme tezi olmuştur. Kral TV Müzik Ödülleri’nin ilk ödüllü klibi olan “Arnavut Kaldırımı” ise bir klip efsanesi olmuştur. Gerek kostümler, gerek mekanlar, gerek o küçük çocuk, gerek elma şekeri, amaaan… “Gerek” demekten sıkıldım. Anlayın işte ya. 
MAVİ SAKAL – İki Yol: Michael Jackson’ın “HIStory” klibini yapan ekip Mavi Sakal’a klip yaparsa “Michael Jackson” lafından başka bir şey anlatmaya gerek yok sanırım.
CARTEL – Cartel: Türkiye’ye hip-hop müziğini, ruhunu, tarzını, modasını kazandıran bu klip olmuştur. Cartel grubu sadece Karakan, Cina-i Şebeke gibi gruplar ve Erci-E gibi hip-hop’çıları müzik dünyasına kazandırmadı. Bugün Ceza, Fresh B, Ümit Davala gibi hip-hop’çılar; Karargah gibi gruplar hip-hop yapabiliyorlarsa bunu bir anlamda Cartel’e ve 1995’te moda olan bu klibe borçlular… Belki kaç tanesi bu klibi izledikten sonra hip-hop’çı olmaya karar vermiştir…
SİBEL ALAŞ – Adam: Klipte resim yapan Sibel Alaş, rüya ve gerçeği bir arada yaşar. Resimdeki heykel gerçek olur, klibin sonunda da rüya sanılan olaylar zinciri Sibel Alaş’ın kendi yaptığı tablonun içine girmesiyle, boyalı ayak izlerinden gerçek olduğu anlaşılır. Ses efektlerinin de olaylara zenginlik kattığı bu klip çok pahalıya mal olmuştu hatırladığım kadarıyla ama sonuca değmişti.
AYŞE – Gör Bak: Herkes yeşil-mavi saçlı Ayşe’yi unuttu. Zaten Ayşe de saçlarını doğal rengine boyatıp evinin kadını oldu. Fakat cehennemdeki vahşi kadını oynadığı, vamp kıyafetleriyle terli terli, büyük nefretle şarkı söylediği “Gör Bak” klibi Süleyman Yüksel’in başarılarından biri oldu.
ÇİLER – Uçalım mı?: Süleyman Yüksel Ayşe’den önce Çiler’i çıkartmıştı. Hatta Ayşe’nin “Gör Bak” şarkısını ilk olarak Çiler söylemişti. Fakat Çiler “Uçalım mı?” adlı klibiyle hatırlanmaktadır. Çiler’i görünce insanların aklına Tansu Çiller ve Madonna geliyordu. Çok güzel dans ediyordu. Dansçıları da vardı. Bir cennete, bir cehenneme gidiyordu.
CENK EROĞLU – Ben Yağmurda Doğdum: Türkiye’de pek tasvip edilmeyen bir şeyi yaptı Cenk Eroğlu ve 80’lerin leopar deseni taytlı, aslan yeleli saçlı rock grupları gibi giyinip, üstelik klipler de çekip güzel rock şarkılar seslendirdi. Tüzmen de başarısını Cenk Eroğlu’nun ilk önce kendi söylediği bestelerine borçludur. “Vampir Müberra” da çok hoş bir klipti ama Türkiye’de hiçbir erkek rock’çı “Ben Yağmurda Doğdum” klibi gibi içinden geçenleri yapamamıştır, buram buram rock kokutamamıştır.
SİBEL TÜZÜN – Hayat Buysa Ben Yokum Bu Yolda: Sibel Tüzün, popçu olarak başladığı müzik yaşantısına 90’lı yılların sonunda bir hard rock şarkıcısı olarak sürdürmeye karar verdiğinde hem rock’çılardan, hem pop’çu olan hayranlarından, hem de medyadan büyük ve ağır tepkiler almıştı. Fakat bana göre “Hayat Buysa Ben Yokum Bu Yolda” adlı albümü çok kaliteli bir rock albümüydü. Tüzün, Eurovision’a “Super Star” şarkısıyla değil de, bu albümden herhangi bir şarkısıyla katılsaydı kesin birinci olurdu. Albüme adını veren şarkıya çektiği klibin Metallica’nın kliplerinden geri kalır yanı yoktu. Sonra kafasını bile kazıtan Tüzün, medya baskısıyla tekrar popa dönmek zorunda kaldı. Dövmeleri de “Hayat Buysa Ben Yokum Bu Yolda”dan kalmadır.
AYLİN LİVANELİ – Hadi Gel Uzatma: Aylin Livaneli bu şarkının “Baby U Don’t Love Me” adlı İngilizce versiyonuyla ve klibiyle yurt dışında ufak çapta bir şöhret kazanmıştı, hatta bir numara olduğu Avrupa ülkeleri bile olmuştu yanlış hatırlamıyorsam. “Hadi Gel Uzatma” klibi de sanki Türk şarkıcıya değil, bir Avrupa’lı şarkıcıya ait gibiydi.
YONCA EVCİMİK – Kendine Gel: Yonca Evcimik pop müziğini dansçılarıyla, sahne şovlarıyla, şarkı sözleriyle ve tabii ki klipleriyle tekrar canlandıran bir isimdir. Kuşkusuz o birçok pop şarkıcısına ilham verdi. İlk grup dansını da o kullandı. “Kendine Gel” klibi de belki de pop müzik dünyasında 90’lı yıllarda pop klip sektörünü başlatan ilk kliptir. Biri arkasına dönük ve renkli, biri önüne dönük ve siyah-beyaz iki tane Yonca Evcimik’in dans edip şarkı söylemesi çok hoşuma gidiyordu.
VEGA – Serzenişte: Vega, müzikalitedeki başarısını klipleriyle de kanıtlayan bir grup… “Serzenişte” klibi o kadar güzel kurgulanmış bir kliptir ki nasıl tarif edeceğimi bile bilmiyorum valla. Bir benzeri daha yok.
KURBAN – Yalan: Kurban’ı müzik dünyasına kazandıran bu klipti ve adeta bir Bon Jovi klibi gibi 80’lerin rock klipleri gibi kokuyordu. Konser gibi çekilen bu klipte Deniz’in sıra dışı saçları, tüm üyelerin uçarak müzik yapması çok güzeldi.
GRİPİN – Elalem: Bu klip sayesinde Türkiye’nin de bir bilim-kurgu klibi oldu. Uzaylılar, kaçış maceraları başka grupların cesaret edemeyeceği türdendi.
NAZAN ÖNCEL – Hay Hay: Nazan Öncel’in bir Frida tablosundan çıkmış gibi görüntüsü, Tarkan’ın o bildik dansları, nosaljik resimler çok eğlenceli bir klibin elementleri oldular.
EMEL – Hovarda: Emel Müftüoğlu daha “Faka Bastın” klibiyle Türkiye’deki klip sektörünün öncü şarkıcılarından biri olmuştu. “Korkuyorum”, “Deli Et Beni” gibi sıra dışı kliplere imza atan Emel, Michael Jackson’ın dansçılarını arkasına almış gibi yaptığı “Çok Ayıp” klibine kadar yurt dışındaki klipler gibi klip yapamadığı için klip dünyasına küsse de her klibi Türkiye’de öncü olmuştur. Örneğin “Ruhun Duymaz” klibi Türkiye’nin ilk 3 boyutlu klibidir. Özellikle de “Hovarda” adlı klibi, gerek Deniz Arcak gibi ünlüleri oynatarak ufak bir şöhretler geçidi olmasıyla, gerekse eski Türk filmlerinin tadını veren konusuyla insana “Hovarda klibi bir yana, diğer pop klipleri öbür yana” dedirtmiştir.
NİLÜFER – Dünya Dönüyor: Nilüfer “Çok Uzaklarda”, “Mavilim”, “Son Perde” gibi güzel kliplerde şarkı söyledi. Fakat bir anlamda onun kariyerinin doruk noktasındayken çok nostaljik olan “Dünya Dönüyor” klibi Nilüfer’in zaten altın harflerle yazılmış olan adını daha da değerli kıldı. Bu klip, bir anlamda Nilüfer’in kariyerinin özetiydi ve insanlara mesaj veriyordu.
CANDAN ERÇETİN – Gamsız Hayat: Bu klip belki de Nilüfer’in moral veren “Dünya Dönüyor” klibinin tam tersiydi. Talihsiz insanların talihsiz olaylarına arkada sinevizyonda tıpkı mor ve ötesi’nin “Cambaz” klibi gibi şahit olabiliyorduk. Candan Erçetin de o perde önünde hayatın ne kadar gamsız olduğundan söz ediyordu. Çok moralimi bozuyordu bu klip ama güzeldi. Şarkı söylerken sahneden düşen o kadın kimdi, ona ne oldu, şu an yaşıyor mu, yoksa o görüntüden sonra sakat mı kaldı, hatta belki de öldü mü diye çok merak ediyorum. Candan’ın playback yapmadığı ama mimikleriyle her şeyi anlattığı “Meğer” klibini de unutmamak lazım… Hatta Erçetin, her klibiyle olay yaratmıştır. Sandalyeye ters oturduğu “Umurumda Değil”, Beyoğlu’nda arkasında kalabalık bir grupla yürüdüğü “Hangi Aşk Adil ki?”, bir piknikte arkadaşlarıyla şarkı söylediği “Elbette”, bir otobüste geçen “Yalan”, çok tatlı bebek ve kedinin oynadığı “Melek”, kafası görünmeyen bir çalgıcıyla dans ettiği “Sevdim, Sevilmedim” klipleri ayrı ayrı ses getirmişlerdir. Hatta şimdi ikileme düştüm. Acaba “Meğer” klibini mi koysaydım listeye ya?
YENİ TÜRKÜ – Olmasa Mektubun: Yeni Türkü bu klasik şarkısına yıllar sonra da olsa iyi ki klip yapmış. Çok sanatsal ve duygusal bir klipti. Ne güzel uçuşurdu mektup…
İZEL – Yakışıklım: İzel her klibinde yeni bir şey denese de; bazı kliplerinde Janet Jackson, Jennifer Lopez gibi şarkıcıları taklit etmeye çalışsa da hiçbiri “Yakışıklım” klibi kadar samimi olamadı. Çok güzel bir konusu ve kurgusu vardı. Bugün artık birçok Türk klibinde zenci dansçılar görebiliyoruz, fakat İzel’in “Yakışıklım” klibinden önce zenci dansçısı olan başka klip hatırlamıyorum. Hande Yener, Kenan Doğulu, Pınar Aylin, Serdar Ortaç’ın kulakları çınlasın.
AJDA PEKKAN – O Benim Dünyam: Ajda Pekkan superstar’lığını klipleriyle de kanıtlamış bir isim… Kanıt da Semiramis Pekkan’ın da oynadığı “O Benim Dünyam” klibi… 80’ler ancak bu kadar güzel günümüze uyarlanabilirdi. Ne günümüzü ya? Bu klip bile eskidi. Vay be…
SEDEN GÜREL – Mesela: Seden Gürel kısacık saçlarıyla çok karizmatikti. Elektronik bir pop şarkısı olan “Mesela”ya çektiği klip çok güzeldi. Ya, neden Seden Gürel’le tanıştığımda bunu dile getirmedim? Hala kafayı yiyorum. İnşallah bana bahsettiği “best of”unda bu şarkıya da yer verir.
BURAK KUT – Yaşandı Bitti: Amma gürültü koparmıştı bu klip… O zamanlar Tarkan’ın tek rakibi Burak Kut’tu. Şu an Tarkan rakipsiz olsa da hakikaten Amerika’da çekilen bu klip ve şarkı çok güzeldi. Gerçi şarkının çalıntı olduğu iddia edilmişti. “Haydi zıpla” deyince tüm Amerika’lılar zıplıyordu. “Haydi zıpla lafının şarkıyla ne ilgisi var?” diye çok eleştirilmişti ama nasıl anlamadılar “Haydi zıpla” lafının “Hadi yaylan”, “Hadi yürü”, “Hadi defol” gibi bir laf olduğunu? Mavi tonların ağırlıkta olması hakikaten “Bu klip Amerika’da çekilmiş” dedirtiyordu insana…
SONER ARICA – Yanımda Yer Var: Türkiye’de Soner Arıca kadar klip çeken başka insan var mıdır, bilemiyorum. İnternet’te gezinirken “Soner Arıca artık klip çekmesin” kampanyalarına rastladım. Çok güldüm. Bırakın, çeksin ya… Özellikle de diğer şarkıcılar albümlerine tek klip çekerken Soner Arıca “Yaşıyorum” albümünün tümüne klip çekmesiyle tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Bu albümündeki her şarkı da klipler sayesinde hit olmuştu. Millet her defasında yeni Soner Arıca albümü çıktı sanıyordu. Bu kliplerden en güzeli de “Yanımda Yer Var”dı. Her ne kadar o yıl o kadar klip çekmesine rağmen “yılın en iyi klibi” ödülünü Şebnem Ferah’ın “Vazgeçtim Dünyadan”ına kaptırsa da (ama hakikaten en iyi klip Şebo’nunkiydi) hamurdan animasyonların bulunduğu bu klip çok pahalıya mal olmuştu ve amacına da ulaşmıştı, herkes tarafından çok beğenilmişti.
LEVENT YÜKSEL – Bi’ Daha: Tüm erkek şarkıcılar incecik, sıfır beden, Barbie bebek gibi mankenleri kliplerinde oynatırken Levent Yüksel klibinde şişman manken kullanmıştı. Perihan Abla dizisinin tadını veren bu klipte çok çapkın kocayı oynayan Levent Yüksel, şişman karısına seranat yapıyordu, karısı da evdeki tüm eşyaları Yüksel’in üzerine fırlatıyordu. Şebnem Ferah ve Sertab Erener’in vokal yaptığı bu şarkı da büyük hit oldu ve insanlar Mezdeke’nin yanında Türkçe şarkılarla da göbek atmaya başladılar kına gecelerinde…
PENTAGRAM – Anatolia: Türkiye’nin adını MezarKabul olarak dünyaya duyuran Pentagram, Türk metal sektöründe bir numara olmuş bir grup kuşkusuz… “Anatolia” klibi de “İşte Türkler de yaparsa tam metal yapar” mesajı verir gibi… Müzik türleri gibi klipleri de karanlık ve kasvetli… Şimdi Metallica’dan falan ne eksikliği var Pentagram’ın?
MİRKELAM – Hatıralar: Bu yazıyı yazdıktan sonra MjTurkFan’dan MJCan Mirkelam’ın “Her Gece”sini de listeye eklemem gerektiğini düşündü. Evet, zaten Ekim’de yazdığım bu listede Mirkelam mutlaka yer alacaktı. Fakat unutmuştum onu eklemeyi… Mirkelam gerek bir gecede şöhret olma becerisini gösterdiği, insanların Mirkelam’ın değişik tipinden etkilenip “Türkiye’nin George Michael’ı” dediği, Şebnem Ferah’ın kurduğu Volvox grubundan Ebru Bank’ın, Kayahan’ın arkasında ünlenen İskender Paydaş’ın çaldığı, unutulmaz koşma sahnelerine imza attığı “Her Gece” klibiyle; gerek bu klibin devamı, arabanın arkasında söylediği “Tavla” klibiyle; gerekse “Aşkımsın” gibi son dönem klipleriyle bu listede mutlaka olmalıydı. Nasıl unuttum, ben de bilmiyorum. Bu yüzden hiç huyum olmadığı halde önceden yazdığım bir yazıya ilk kez yeni bir şeyler ekliyorum belki de… Fakat ben Mirkelam’ın ve Türkçe pop müziğin en popüler kliplerinden “Her Gece”yi değil; Mirkelam’ı temsilen tıpkı “Yüzüklerin Efendisi” ya da “Matrix” gibi “Her Gece – Tavla – Hatıralar” üçlemesinin sonuncusu “Hatıralar”ı seçtim. Evet, ilk klibinde koşuyordu, ikinci klibinde arabaya binmişti, üçüncü klibinde ise merdivenlerden çıkıyordu. Üzerinde hep aynı kıyafeti vardı. Bazen Ayhan Işık’la beraber adam dövdü, bazen Atatürk’ün sigarasını yaktı, bazen Beatles’la turneye çıktı, bazen Star Trek’ten ışınlanan uzaylılar oldu, bazen “Ses” dergisini okudu. Çok nostaljik, bir o kadar da duygusal bir klipti. Özlediğimiz değerleri hatırlatıyordu bize…
NEV – Mühürlü Kaderim: Ünlü rock’çı Nev’in “Mühürlü Kaderim” klibi ve şarkısı belki Nev’in tarzından çok uzaktı. Fakat Nev bu listeye kendi tarzından uzak olsa da çok sağlam bu çalışmasıyla son anda girebildi. Çünkü sonradan aklıma geldi aslında ilk listeyi hazırlarken Nev’i koymak istememe rağmen… Yani Nev’i de Mirkelam gibi unutmuştum maalesef. Klip bizi Osmanlı İmparatorluğu’na doğru mistik, gizemli, etnik bir yolculuğa çıkartıyordu. Arapça yazılar, zindanlar, içinde zehir olan yüzük, mühürlenmiş defter, zenci kahya, harem tutsağı sandığım aşk acısı çeken kadın, v.s. Nev tıpkı Gökhan Kırdar’ın “Üstüme Basıp Geçme” klibi gibi bizi zaman yolculuğuna davet ediyordu. Sanki “O zamanlar klip yoktu ama saf aşk vardı” demek istiyor gibiydi.


YAZILDIĞI TARİH: 15-17 EKİM 2006
GÜNCELLENME: 17 KASIM 2006
TURGAY SUAT TARCAN

0 Comments:

Post a Comment

<< Home